Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fransa’nın tutkulu aşkı

Bir süredir Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da devam eden değişim rüzgârı geçtiğimiz haftalarda Suriye ve Yemen’e de sıçradı. Tunus ve Mısır’da yönetimin el değiştirmesi ile sonuçlanan isyanlar, Kaddafi’nin koltuğunu bırakmamakta direnmesi ve kendi halkına karşı askeri güç kullanmasıyla Libya’da çok daha farklı bir boyut aldı. ABD’nin 2003’te Irak’ı işgalinden beri ilk defa Batılı güçler, Arap Birliği’nin de desteğiyle, Libya’ya karşı kapsamlı bir operasyon düzenliyor. Tüm bu tabloda Fransa’nın aceleci, ısrarcı ve kararlı tavrı oldukça dikkat çekici. Kaddafi, isyanı bastırmak için sivillere karşı askeri harekâta başladığı anda Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy “deli adam” olarak nitelediği Kaddafi’ye karşı tavrını koydu. Fransa, Libya Muhalif Geçici Ulusal Konsey üyelerini Elysée Sarayı’nda ağırlayarak Libya halkının tek temsilcisi olduklarını resmi olarak tanıyan ilk ülke oldu. Henüz BM Libya konusunda bir karar almadan ve NATO’nun desteği söz konusu bile değilken Fransa, Libya’nın uçuş...

Renée Grünberg’in ardından…

Notre Dame De Sion Lisesi’nde 40 yıl süreyle Fransızca   öğretmenliği yapan Renée Grünberg geçtiğimiz hafta hayata gözlerini yumdu. Gazetemiz yazarı Karel Franco Valansi, bir dönem öğretmeni olan Mademoiselle Renée’yi anlattı… Her sonbahar okullar açıldığında okulumuzda iki dedikodu dolaşırdı. Notre Dame de Sion Saint Joseph ile birleşecek, karma eğitime geçilecek ve Mademoiselle Renée emekli olacak. Mademoiselle Renée’nin derslerinden hem korkulur, hem de o dersi almayan tam Dame de Sion’lu olmaz denirdi. Hazırlık 1’den itibaren korku ve merakla bekledik sıramızın gelmesini. Bugün ne kadar şanslıyım diyorum, son yıllarına yetişebildim ve ondan Fransızca öğrenebildim. Ne kadar zor beğendiğini, onun takdirini alabilmek için ne kadar uğraştığımı, kaç defa yeniden ve yeniden yazdığımı çok iyi hatırlıyorum. Bu yazımı okuyabilse eminim düzeltecek, güzelleştirecek önerileri olurdu. Sert mizacı altında ne kadar sevecen olduğunu da, herkesle ne kadar ilgilendiğini de biliyoru...

Babasını söyle, kızının kim olduğunu söyleyeyim

Fransa’da yapılan son seçimler incelendiğinde halkın gittikçe sağa kaydığı şüphe götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. 2007 cumhurbaşkanlığı seçimlerinden galip çıkan Nicolas Sarkozy, sert sağ söylemleri sayesinde aşırı sağ seçmenin oylarını toplayabilmişti. Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıktığını açıklaması, kaçak göçmen konusundaki sert tutumu kendisine bu oyları kazandırmıştı. Bugün ise durum daha farklı. Ocak ayında Front National başkanlığına seçilen Jean Marie Le Pen’in küçük kızı Marine Le Pen siyasi hayatın taze yüzü olarak ilgileri çekiyor. Partinin farklı kademelerinde çalışan Marine, uzun süredir partinin halkın gözündeki imajımı iyileştirme çabasında. 43 yaşındaki avukat, katıldığı tartışma programları ile kendini tanıtırken, TV programları ise izlenme rekorları kırdı. Son yapılan iki kamuoyu araştırmasında ilk sırada çıkan ve 2012 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 2. tura kalması garanti gözüyle bakılan Marine aşırı sağ bir partinin adayı olsa da babasına nazaran te...

Rovaniemi Masal dünyasına yolculuk

Hiç yakından iglo gördünüz mü ya da buzdan bir ev? Peki kutup ışıklarının büyüleyici etkisiyle karşılaştınız mı? Noel Baba’nın başrolde olduğu bir dünya ile tanıştınız mı? Rovaniemi tüm bunları ve çok daha fazlasını ziyaretçilerine sunuyor A ralık ayında İstanbul’da kar yağarken tatile çıkmayı planlayanlar genelde sıcak iklimli ülkeleri tercih ederler. Bu nedenle arkadaşlarıma Finlandiya’ya gidiyoruz dediğimde oldukça şaşırdılar ve nereden aklımıza geldiğini sordular. Ardında da en can alıcı soru geldi, “Şu an kaç derece orası?” En kolay cevabı en başta veriyorum: Biz oradayken -22 dereceyi gördük… Ne görmesi o soğuğu yaşadık! Eşim ve ben ilginç, hiç görmediğimiz bir yere gitmeye karar verdik. Venedik, Sevilla derken ‘Neden Kuzey Kutbu’na gitmeyelim?’ dedik ve Avrupa’nın en kuzeyindeki şehirleri incelemeye başladık. Finlandiya’nın en kuzey şehri İvalo ilgimizi çekti ama sadece 5 bin kişinin yaşadığını öğrenince biraz daha güneye Laponya bölgesinin idari başkenti Rova...

Devam et Lara!

Ortadoğu’yu etkisi altına alan değişim rüzgârını yakından takip ediyorsanız Mısır’da CBS’in dış haberler muhabiri Lara Logan’ın başına gelenleri duymuşsunuzdur. Logan’ın adı önce Mübarek rejiminin yabancı basın mensuplarına karşı aldığı önlemler kapsamında bir gün boyunca gözaltına alınması ile anılır. Mübarek’in istifasının ardından “kaçırılmayacak kadar önemli bir gün” diyen Lara Logan tekrar görevinin başına döner. 11 Şubat’ta Tahrir Meydanı’ndan yayın yapmaya hazırlanan Logan bir grup protestocunun saldırısına uğrar, asker onu kurtarır ve ülkesine geri döner. Bu hafta haberin detayları açıklanmaya başlandı. Logan, CBS’in deyimiyle “acımasız ve kesintisiz dayağa ve cinsel saldırıya maruz kaldı.” Etrafı sarılan 39 yaşındaki Güney Afrika doğumlu gazeteci ekibinden zorla uzaklaştırılarak soyuldu, ısırıldı, çimdiklendi, yumruklandı, dövüldü. 200 kişi tarafından. İsrailli ve Yahudi olduğu sanılarak linç edilmek istenen Logan’ı saldırganların elinden 20 asker ve bir grup kadın kurtarabil...