Ana içeriğe atla

Renée Grünberg’in ardından…

Notre Dame De Sion Lisesi’nde 40 yıl süreyle Fransızca  öğretmenliği yapan Renée Grünberg geçtiğimiz hafta hayata gözlerini yumdu. Gazetemiz yazarı
Karel Franco Valansi, bir dönem öğretmeni olan Mademoiselle Renée’yi anlattı…

Her sonbahar okullar açıldığında okulumuzda iki dedikodu dolaşırdı. Notre Dame de Sion Saint Joseph ile birleşecek, karma eğitime geçilecek ve Mademoiselle Renée emekli olacak. Mademoiselle Renée’nin derslerinden hem korkulur, hem de o dersi almayan tam Dame de Sion’lu olmaz denirdi. Hazırlık 1’den itibaren korku ve merakla bekledik sıramızın gelmesini. Bugün ne kadar şanslıyım diyorum, son yıllarına yetişebildim ve ondan Fransızca öğrenebildim. Ne kadar zor beğendiğini, onun takdirini alabilmek için ne kadar uğraştığımı, kaç defa yeniden ve yeniden yazdığımı çok iyi hatırlıyorum. Bu yazımı okuyabilse eminim düzeltecek, güzelleştirecek önerileri olurdu.
Sert mizacı altında ne kadar sevecen olduğunu da, herkesle ne kadar ilgilendiğini de biliyorum ve o zamanlar bana verdiği öğütlere uymaya çalışıyorum. Masasından hiç ayırmadığı “Grand-pere Larousse” ve koridorda kapı tokmağı ile dolaşması aklımda kalan sahneler. “La bavarde (geveze) gel yanıma, ne anlatıyorsan dinleyeyim” ise benim en çok duyduğum cümlesiydi.
Okulumuzun Fransızca eğitim kalitesini yükseltmiş, tam 40 yıl öğretmenlik yapmış olağanüstü zekâya sahip biriydi Mademoiselle Renée. Geçtiğimiz cuma günü “bir çınar devrildi” diye geldi ölüm haberi. Gerçekten de hiç devrilmeyecek, okula gitsem koridorlarında ona rastlayacakmışım gibi düşündüm hep. Keşke ziyaret etseydim…
Repose en paix Mademoiselle Renée...

Karel VALANSİ
Şalom Gazetesi 30 Mart 2011

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Unutmayacağız

Unutmayacağız... Bu sözü ne kadar da çok tekrarlıyoruz. Oysa çok değil birkaç yıl sonra her şey gibi o unutulmaz denen şey de unutuluyor. Zamanın akışına bırakılıyor. Bir tek anne-babalar, eşler, çocuklar hatırlıyor, acısını en derinde hissediyor. Bir tek onlar için o yangın devam ediyor. Ateş bir tek düştüğü yeri yakıyor. Bu söz bir kere de hatalı çıksın istiyorum, olmuyor, çıkmıyor. Bu sene 15 Kasım’da bir yazı aradı gözlerim. Ama kuru kuru bir haber değildi istediğim, bulamadım. Fark ettim ki  bu konuyla ilgili sosyal medyada paylaşabileceğim yazılar ya daha önce kendi yazdıklarım, ya Şalom Gazetesi’nde çıkanlar, ya da geçen sene ben dahil dört kişiyle röportaj yapan Agos’un söyleşisiydi. Bu kadar. Aradan geçen 13 sene, 15 ve 20 Kasım saldırılarının vahşetini, korkunçluğunu, kayıplarını unutturmuş olmalı.  Çok daha önemli görülen konular olmalı ki, El Kaide terör örgütünün İstanbul’un göbeğine gerçekleştirdiği bu saldırılar konuşulmadan, kurbanları anılmadan geçilebiliyor. Ya

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

“We are Beyond What I Had Dreamed of When I Moved to Dubai”

Cem Habib  We talked about how the peace deal between Israel and the United Arab Emirates affected the Jewish life in the Emirates, with the investment manager Cem Habib, who has been living in Dubai since 2016, and who is one of the founding members of the Jewish Council of Emirates (JCE), the first officially recognized Jewish community of the UAE. How long have you been living in Dubai? What influenced you in deciding to live here? I moved to Dubai in 2016, before I had been living in London. My customer base at that time was in Kazakhstan and it had gotten harder commuting there from London every month after 6 years. There were three direct flights between Dubai and Kazakhstan, every day, with a flight time of less than 4 hours. To improve our quality of life and to spend more time with the kids, we moved to Dubai. When moving, how could you overcome the thought “As a Jew, will I be comfortable living in an Arab country with my family?” I talked to my friends from different countri