Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türkolog Corry Guttstadt: “Holokost’ta daha fazla Yahudi Türkiye’ye dönebilirdi”

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bir konferansta konuşmacı olan Alman Türkolog Corry Guttstadt, II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’nin Yahudi göçmen kabul etme politikası yürütmediğini iddia ediyor. “1930’lu yılların ortalarından beri Ankara’nın genel politikası Yahudi mülteci istemediği yönündeydi,” diyen Guttstadt ile Türkiye’ye davet edilen Yahudi akademisyenleri, o dönemde Avrupa’da olan Türk Yahudilerinin ve Türkiye’deki azınlıkların durumunu konuştuk. 1930’lar Türkiye’sine Yahudi profesörlerin katkıları nelerdir? Almanya’dan Türkiye’ye gelen akademisyen ve uzmanların genç Türkiye Cumhuriyeti’ndeki üniversitelerin gelişmesine ve kültürel altyapısının oluşmasına yaptıkları katkılar çok büyük. Birçoğunun Nazi Almanyası’nda mesleklerine devam etmeleri engellenmişti. Bu akademisyenlerin Türkiye’ye kabulü onları diğer Avrupa Yahudilerinin kaderinden korudu. Bu çok önemli. Ancak “Türkiye bu akademisyenleri Holokost’tan kurtarmak için ülkeye davet etti” demek yanlış. Çünkü o tarihte

Her yol Cenevre’ye çıkar

“ Bu 30 saatte son 30 yılda konuştuğumuzdan daha fazla konuştuk,”  diye özetliyor ABD Dışişleri Bakanı John Kerry geçtiğimiz hafta gerçekleşen Cenevre Görüşmelerini. P5+1 (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya) ve İran henüz bir anlaşmaya varamamış olsa da Tahran’ın nükleer programını sınırlaması karşılığında uluslararası yaptırımların kademeli olarak azaltılmasında fikir birliğine vardılar. Görüşmelere sonradan katılan Fransa’nın özellikle plütonyum üretecek Arak Ağır Su Reaktörü ile ilgili endişeleri, İsrail’in “Asrın anlaşması ama Tahran için” diye nitelediği bu geçici anlaşmayı durdurdu. Taraflar 20 Kasım’da yeniden görüşecekler.

Güneş Doğu’dan yükselir

Yom Kipur Savaşı’nda İsrail’i destekleyen ülkeleri cezalandırmak için OPEC’in Ekim 1973’te başlattığı petrol ambargosu, dünyanın enerji dengelerini radikal bir şekilde değiştirmişti. Petrol talebinin yükselişte olduğu, dünyanın Körfez ve Kuzey Afrika petrolüne bağımlı olduğu bir dönemde petrol politikalarının siyasallaştırılması, petrol ithalatçısı ülkeler için bir uyarı ışığı olmuş, bağımlılığı azaltmak için yeni üretim alanları araştırmalarına verilen önem artmıştı. Ambargo sırasında durma noktasına gelen ekonomisi ile ABD, Ortadoğu petrolünün üretici ülkelerin inisiyatifine bırakılamayacak kadar önemli olduğuna karar vermişti. Petrol o dönemden beri ABD’nin güvenlik ve dış politikasının ana belirleyici maddelerinden biri oldu. Kasım 1973’teki ulusa sesleniş konuşmasında Başkan Nixon, Amerikalılara yedi yıl içinde enerjide bağımsızlık sözü vermişti. Ancak o dönemde dünya petrolünün üçte birini tüketen ABD için bu hedef ulaşılmazdı. OPEC ambargosunun 40. yıldönümünde enerji deng

Limmud ‘fark yarat’tı

Bu sene “Fark Yarat” mottosuyla 9.su düzenlenen Limmud Kültür Festivali 2-3 Kasım tarihlerinde Ulus Özel Musevi Lisesi’nde gerçekleşti Katkıda bulunanlar:  N elly Barokas, Nazlı Doenyas, Mois Gabay, Rayka Nayır Güven, Dalia Maya, Melih Namer, Selin Nasi, Tuna Saylağ, Karel Valansi, Sabi Varon, Aylin Yengin Bu sene ‘Fark Yarat’ mottosuyla dokuzuncusu düzenlenen Limmud Kültür Festivali, 2-3 Kasım tarihlerinde Ulus Özel Musevi Lisesi’nde gerçekleşti. Yaklaşık 1000 kişi, konusunda uzman yerli ve yabancı akademisyen, iş adamı, sanatçı, bilim insanı, medya mensubu ile tanışma fırsatı yakaladı. Öğrenmek anlamına gelen ‘Limmud’ Kültür Festivali’nde her sene olduğu gibi bu sene de etkinliklerin ortak paydası genel kültür ve Yahudilikti. Katılımcılar, kültür seviyelerini biraz daha yükseltmenin yanı sıra hoş, eğlenceli, paylaşımcı bir ortamda, ilgi duydukları konularda bilgi edinme olanağı da buldular.

80. yılında Türkiye’nin Yahudi profesörlere kucak açtığı söylemi tartışıldı

Nazi zulmünden kaçan Yahudi ve sosyalist akademisyenlerin Türkiye’ye gelişlerinin 80. yıldönümü vesilesiyle Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü, Goethe Institut ve Avusturya Kültür Forumu 31 Ekim-1 Kasım’da Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘İdeoloji ve İktidar Ekseninde Eğitim - Üniversite Reformu ve Yahudi Akademisyenlerin Mirasını Yeniden Değerlendirmek’ başlıklı bir konferans düzenledi Beş panelden oluşan konferansta açılış konuşmacısı  Tarih Profesörü Mete Tunçay , Türkiye’de yüksek eğitimin reformunda önemli role sahip bu sığınmacıların, ülkeye geliş gerekçelerinin, hizmet yıllarında karşılaştıkları sorunların, Yahudi kimliklerinin ve Türkiye’nin Yahudi akademisyenlere kucak açtığı resmi söyleminin irdelenmesi gerektiğini söyledi. Tunçay, 1933 Üniversite Reformu ile birlikte, İstanbul Darülfünunu’nun çağdaş İstanbul Üniversitesi’ne dönüştürülmesini gerçekleştiren, dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip’in tasfiye edilen Türk öğretmenler yerine yeni öğretim kadrosunu Nazi rejim