Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sesimi duyun, ben de buradayım!

Edirne Valisinin hissettirdikleri... “ M escid- i Aksa’nın  içinde savaş  rüzgârları estiren, bizzat savaş tatbikatı yapan o eşkıya kılıklı insanlar orada Müslümanları katlederken, biz de  onların  burada sinagoglarını yapıyoruz. İçimde büyük bir  kinle  söylüyorum bunu. Biz de onların mezarlıklarının  etrafını temizliyor, projelerini kurula gönderiyoruz. (…) Buradaki tadilatı sona gelen sinagog  sadece müze  olarak, içerisinde hiçbir şey olmadan o şekilde müze olarak tescil edilecek.” Edirne Valisi Dursun Ali Şahin’in sözleri bunlar. Tekrarlamak lazım ki kayda geçsin. Kayda geçsin çünkü bu günlerde gündem bir o yana bir bu yana hızla savrulup dururken, fazla değil iki gün sonra bu konu da unutulacak, belki de birçokları tarafından hiç öğrenilmeden geçip gidecek. Oysa bu ve bunun gibi açıklamalar ağır hasar yaratıyor zaten açık olan bir yarada. Daha geçen hafta değil miydi İstanbul’daki Neve Şalom Sinagogu’na ‘yıkılacak mekân’ yazısının asılması, bir gün sonrasında bir grup yür

Türkiye ve İsrail demokrasileri tartışıldı

Ortadoğu’nun iki demokrasisi olan Türkiye ve İsrail’in demokrasi süreci geçtiğimiz hafta bir panelde masaya yatırıldı. Kadir Has Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Merkezi, Van Leer Kudüs Enstitüsü ve Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin ortaklaşa düzenlediği ‘Ortadoğu Demokrasilerinde Çatışma Konuları’ başlıklı panel, İsrail ve Türkiye’den akademisyen, siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla 6 Kasım Perşembe günü Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleşti. Panelde Ortadoğu’nun iki demokrasisi Türkiye ve İsrail’in demokratikleşme, taban hareketlerinin siyasi temsili ve toplumsal çatışmaların çözümü süreçlerindeki sorunları ele alındı. Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih Bıçakcı, Van Leer Jeresalem Institute’dan Gabriel Motzkin, Friedrich-Ebert-Stiftung’dan Felix Schmidt’in açılış konuşmalarının ardından Tel Aviv Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi Profesörü Amal Jamal demokrasi konusunu teorik yönd

İran, İsrail’in hayallerini yıkabilir

Ukrayna’daki son gelişmeler, enerji güvenliğini dış politika gündeminin en öncelikli konusu haline getirdi. Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve Rusya’ya olan bağımlılığın azaltılması hem Türkiye hem de Avrupa Birliği için büyük önem teşkil ediyor. The Bosphorus Energy Club ve Global Resources Partnership Başkanı eski Diplomat Mehmet Öğütçü ile Türkiye’nin enerji dünyasındaki konumunu, enerji devi Rusya’nın rolü ve önemini, Irak’ta süregelen savaş ve Kürt petrolünün etkileri ile İran faktörünün ve İsrail’in yeni bulunan doğalgaz kaynaklarının enerji oyununu nasıl değiştirebileceğini tartıştık. Türkiye’nin enerji alanındaki rolü nedir? Enerji fiyatlarının düşmesi, ekonomik yavaşlamanın başlaması, Avrasya, Ortadoğu ve Doğu Asya’da jeopolitik gerginliğin artması, yatırımcıların ‘bekle ve gör’ politikası uygulaması, sıkıntılı bir döneme daha girdiğimizi ve sonuçlarının Türkiye gibi birçok enerji üreticisi, dağıtıcısı, tüketicisi ülkeyi etkileyebileceğini gösteriyor. Türkiy

Iran’s natural gas may block Israel’s energy revolution

Events in Ukraine moved energy security back to the top of foreign policy agenda. Energy diversification and reducing dependence on Russian supplies is essential for Turkey and the EU as well. We discussed with Mr. Mehmet Öğütçü, former Turkish diplomat, chairman of the Global Resources Partnership in UK and The Bosphorus Energy Club in Istanbul, Turkey’s position in the world energy, the role of Russia as an energy giant, the effects of the ongoing war in Iraq, and how the Kurdish oil, Iran’s ambition and newly found Israeli natural gas fields can change the energy picture. Where does Turkey stand in the world energy? With energy prices declining, economic slowdown beginning, geopolitical tensions flaring up in Eurasia, the Middle East and East Asia, and investors taking a wait-and-see attitude, we are undoubtedly going through yet another tumultuous time in history that will likely have a bearing on energy security for both Turkey and the broader energy producing, transiti

My recent article is cited in Sabah Daily

In this sense, Turkey's rapprochement with Israel would provide significant support for a possible defusing of tensions in the region and that is of utmost importance for any democratic regime. Istanbul-based Shalom newspaper in an important article published by Karel Valansi , who underlines Israel's most important trump card, the natural gas deposits and who, succinctly, sums up the situation in two sentences: " Is a 'peace pipeline' between Turkey and Israel possible? Can natural gas diplomacy provide this rapprochement?" PERHAPS A TURNING POINT IN MIDDLE EAST POLITICS Tulu Gümüştekin 01 November 2014, Saturday

İsrail’in doğalgaz kartı ve Türkiye (2)

İsrail için en önemli stratejik kozlardan biri doğalgaz. Bunu da en doğru şekilde kullanmak, enerji politikalarından sadece ekonomik değil diplomatik kazanç da elde etmek istiyor. Bloomberg’e verdiği röportajda İsrail Enerji Bakanı  Silvan Şalom , “ Doğalgazı bulduğumuzdan beri dünya ülkeleri tarafından daha fazla kabul görüyoruz ” dediğinde, doğalgazın her anlamda İsrail’i değiştirebileceğini en açık şekilde dile getirdi. Ancak ihracat için çıkış yolu, ilişkilerin limoni ile savaş hali arasında gidip gelen komşularından geçiyor. Güven ortamının eksikliğinde de doğalgazı dünya piyasasına satmaya çalışmak, çıkarmaktan daha zor oluyor.