Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tunus, İsrail ve GTA 5

The Economist 2014 yılında Tunus’u Ortadoğu’nun tek demokrasisi olarak gösterdiğinde kullandığı grafiğe İsrail’i eklememiş olması tepki çekmişti. 2011 Arap Baharı’ndan çıkan ve demokrasi yolunda yürüyen tek örnek olarak gösterildiği için bu tanıma uygun görülmüştü muhtemelen Tunus. 2011’de Yasemin Devrimi ile demokrasiye adım atmasıyla nasıl Türkiye’nin önüne geçerek ‘model ülke’ olduğu dikkat çeken bir diğer konuydu. Son olarak dört sivil toplum örgütünden oluşan Tunus Ulusal Diyalog Dörtlüsü, Nobel Barış Ödülüne layık görülmesi sürpriz olarak nitelendirildi. Neden tüm demokrasi umutları Tunus’a yöneldi? Nobel komitesi henüz yeni seçilmiş ABD Başkanı Obama’ya bu ödülü verdiğinde, onun dış politika yönünü belirleyebileceğini ummuştu. Barış ümidi için verilen o ödül gibi bu sene Tunus’a verilen ödül de tablonun vahametine rağmen Ortadoğu’da hâlâ bir demokrasi yeşerebilir ümidini canlı tutmak için verildi denilebilir. Geçtiğimiz ay Türkiye’yi ziyaret eden Tunus eski Başbakanı Hammad

İsrail'de bir tabak humus barıştan daha mı pahalı?

İsrail'de Netanya kentinin Kfar Vitkin kasabasında bulunan bir restoran, insanları barışa teşvik etmek için bir kampanya başlattı. Restoran yönetimi, aynı masada hem Yahudi, hem de Arap müşterilerinin oturması durumunda hesabın yüzde 50'sinin silineceğini duyurdu. Şalom gazetesi yazarı Karel Valansi olayı Sputnik’te değerlendirdi. 00:00  /  77:16 Uygulama hakkında Times of Israel adlı internet sitesine açıklama yapan restoran müdürü Kobi Tzafrir, “Humus bu insanları bir araya getirebiliyorsa, barış eninde sonunda olacaktır” dedi. RS FM’de yayınlanan Günaydın Türkiye programına konuk olan Şalom gazetesi yazarı Karel Valansi, dünyanın çeşitli yerlerinden gelen iç karartan çatışma haberlerinin geldiği bir ortamda böyle bir girişimin insanlara ferahlama hissi verdiğini söyledi. 'BARIŞIN ANAHTARI, DİYALOG' Valansi, Netanya'da ‘Bizde Araplar yemek yemez, bizde Yahudiler de yemek yemez. Burada insanlar yemek yer’ sloganını kullanan restoranın ve

Nora Şeni: Türkiye´de ´Bir Daha Asla´ bilinci gelişmedi

Nora Şeni ile Birkaç yıldır İstanbul’da düzenlediği konferanslar, tarihçi Serge Klarsfeld, Henry Rousso gibi önemli isimleri davet etmesiyle dikkat çeken yazar ve akademisyen Nora Şeni ile İstanbul ziyareti sırasında buluştuk.  Şeni ile hafıza politikaları ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye’den farklı olarak Avrupa’da oluşan yeni bilinç yapılanmasını ve sonuçlarını konuştuk, Türkiye’nin bu konudaki farklılıklarını tartıştık Birkaç yıldır İstanbul’da konferanslar organize ediyorsunuz. Bu konferansların içeriğini ve hedefinizi anlatır mısınız? Bu konferans serisi, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’nün müdürüyken planlamış olduğum bir projeydi. Şu saptamadan yola çıktım: Türkiye İkinci Dünya Savaşı’na katılmadı. İyi ki de katılmadı ve tarafsız ülkeler arasında yer aldı. Oysa savaştan sonra Avrupa yeni temeller üzerine inşa edildi ve bu temel taşlar ‘barış’ı kutsal bir değer olarak gördü. Mesele sadece toplama kamplarını engellemek değildi, savaş vahşetinin bir daha

Barış, hemen şimdi

Suriye savaşı sürerken İsrail ve Filistin Yönetimi daha çok kendi içlerine döndüler. İsrail seçimler, iç meseleler derken, Abbas uluslararası kurumlardaki tek taraflı diplomatik adımlarına devam etti. Herkes kendi ajandasını uygularken, barış görüşmeleri Kerry’nin bir hayali olarak raflarda tozlanmaya terk edildi. IŞ(İD)’in son 15 aydaki yükselişi ile Suriye tüm gündemi kaplamaya başladı. Yemen, İran, mülteciler derken, Ortadoğu’nun altın sorunu Arap-İsrail çatışması unutuldu. Ayrıca, İran nükleer anlaşması örneğinde olduğu gibi İsrail artık güvenlik gündemini belirleyemezken, Abbas’ın Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Oslo Anlaşması tehditleri bile fazla yankı bulamadı. Liderler ilgiyi yeniden üzerlerine çekmeye çalışırken danışıklı dövüş gibi devam eden güncel durumdan rahatsız olan halk, barış umudunun bile olmadığı bir ortamda içten içe kaynıyordu. İsrail’de dindar-laik ayrımı keskinleşirken, Tapınak Tepesi ile El Aksa gerilimin ana merkezi oluyordu. Umudun olmadığı, bir gelecek

İstanbul’da Holokost’u anmak

Karel Valansi ve Zülfü Livaneli Uluslararası Holokost Anma İttifakı’nın (International Holocaust Remembrance Alliance, IHRA) dönem başkanlığını üstlenen Macaristan, İstanbul Kadir Has Üniversitesi ve Neve Şalom Sinagogunda iki günlük bir etkinlik düzenledi. Yarı akademik bir panel ile Holokost ve Holokost eğitimi tartışılırken, Budapest Klezmer Band gibi önemli Macar müzik toplulukları müzik dinletisi sundular. Uluslararası Holokost Anma İttifakı’nın (International Holocaust Remembrance Alliance, IHRA) dönem başkanlığını üstlenen Macaristan, Holokost ve Holokost eğitimi üzerine, 7-8 Ekim tarihlerinde İstanbul’da iki günlük bir etkinlik organize etti. Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsünde gerçekleşen ilk günkü etkinliğe Hahambaşısı Rav İsak Haleva, Macaristan Büyükelçisi Gabor Kiss, İsrail Ankara Maslahatgüzarı Amira Oron, Macaristan İstanbul Başkonsolosu Balazs Hendrich, İsrail İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen, İsrail İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Shira Ben Tzion’un yanı

Commemorating the Holocaust in Istanbul

The Chair of the International Holocaust Remembrance Alliance (IHRA) Hungary organized a two-day event in Istanbul on Holocaust and Holocaust education. The event included semi-academic panel and musical performance by Hungarian artists including the well-known Budapest Klezmer Band. Hungary is the chair of the International Holocaust Remembrance Alliance (IHRA) this year. The Hungarian Consulate in Istanbul organized a two-day event on October 7-8 th  in Istanbul on Holocaust and Holocaust education. Chief Rabbi of the Turkish Community Isak Haleva, Ambassador of Hungary Gabor Kiss, Israeli Chargee d’Affaires Amira Oron, Consul General of Hungary Balazs Hendrich, Consul General of Israel Shai Cohen, Deputy Consul General Shira Ben Tzion and the President of the Turkish Jewish Community Ishak Ibrahimzadeh were among the guests of this event which took place at Kadir Has University, Cibali campus.