Son dönemlerde hızlanan ve tarafların pozitif açıklamalarıyla olumlu yönde ilerlediğini takip ettiğimiz Türkiye-İsrail diplomatik ilişkilerin de normalleşmenin çok yakın olduğunu söylemek yanlış olmaz. İsrail’in 68. kuruluş yıl dönümünün yaklaşık 400 kişilik kalabalık bir davetli sayısı ile, İstanbul’un en önemli sahnelerinden Zorlu Center’da kutlanması da bunun bir dışa vurumu. İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen ve İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin’in açılış konuşmalarında sarf ettikleri olumlu ve güzel sözler, uzun zaman önce sonlanması gereken Mavi Marmara sorununun yakın zamanda iki ülke ilişkilerinde geride kalacağını adeta tasdik ediyor.
Resepsiyon öncesi bir araya geldiğimiz Cohen ile görüşmelerin gidişatı hakkında konuştuk. Cohen görüşmelerde özellikle son birkaç ayda önemli gelişmelere şahit olduğumuzu belirtirken sonuçlanması için yeni hükümetin kurulmasının beklenmesi gerektiğini söyledi.
İsrail’de bu günlerde ikinci bir sınır kapısının açılması gündemde. Bu durumun geçişleri daha da kolaylaştırabileceği söylenebilir. Bu kararın Gazze halkına yardımın daha kolay ulaştırılmasını sağlayacağı da aşikar. İsrail’in son zamanlarda ortaya çıkardığı, Gazze’den İsrail’e açılan terör tünelleri bölgeye giren inşaat malzemelerinin daha sıkı denetilmesini gerektiriyor. Burada ise uluslararası işbirliği konusu gündeme geliyor. Cohen, Türkiye’nin Gazze’de uzun zamandır çalışan uluslararası örgütlerle işbirliğinin önemli olduğunu vurguluyor.
Cohen’in sözlerinden Türkiye’nin Hamas ile olan ilişkilerinin nevi en büyük handikap olduğu anlaşılıyor. Cohen kuruluş bildirgesinde İsrail’in yok edilmesi yazan ve daha önce Filistin Yönetimi ile İsrail arasında imzalanmış anlaşmaları kabul etmeyen Hamas ile Türkiye’nin Gazze konusunda el sıkışmasına karşı. Bu durumun uzun vadede Filistinliler için de zararlı olduğunu belirtiyor Cohen. Ayrıca isim vermese de Filistin Yönetimi ve Mısır’ı da rahatsız ettiği rahatlıkla söylenebilir. İsrail’in bir diğer talebi olan Mavi Marmara’ya katılan İsrail askerleri hakkında açılan davalar ile ilgili ise Cohen bilgi veremediğini belirtti.
İlişkilerde normalleşme neden şimdi hız kazandı, sebebi doğalgaz mı sorusuna ise Cohen öncelikle İsrail’de konu ile ilgili iç yönetmeliğin çıkması gerektiğini belirterek ihracat için henüz zaman olduğunu söyledi. Ancak Cohen her ne kadar enerji önemli bir kalem olsa da güvenliğin ve bölgesel istikrarı sağlamanın öncelik olduğunu söyledi.
Cohen’in açıklamalarından İsrail için en önemli konunun Ankara’nın Hamas ile olan ilişkilerinin doğası olduğu ve İsrail tarafının imza konusundaki ana çekincesini oluşturduğu anlaşılıyor.
90’lı yılların altın dönemine ulaşmak ise, iki ülke arasındaki tüm sorunlara rağmen artan ticaret ve ekonomik işbirliği üzerinden yürüyeceği görülüyor. Cohen’in de belirttiği gibi daha önceleri ilişkilerin temelini oluşturan askeri alanda stratejik ilişkilerin yeniden kurulması bu görüşmelerin maddelerinden biri değil. Bu durum ise bölgede istikrarın ana öncelikleri olduğunu söyleyen bu iki ülke için oldukça çelişkili bir durum. Güvenlik öncelikli bir anlayış ve işbirliği bölgenin, öncelikle de her iki ülkenin sınır komşusu olan Suriye savaşı konusunda istikrara ulaşmasında hayati bir öneme sahip.
Karel Valansi T24 11 Mayıs 2016
Yorumlar