Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

The end of innocence… Holocaust Commemoration in Turkey

Turkey marked International Holocaust Remembrance Day with a ceremony held in Ankara with the participation of Deputy Prime Minister Yıldırım Tugrul Turkes, Head of International Holocaust Remembrance Alliance (IHRA) Turkey Committee Ambassador Aylin Tashan, and the president of the Turkish Jewish Community Ishak Ibrahimzadeh. Turkey marked International Holocaust Remembrance Day on January 27 th  with a ceremony held in the capital, Ankara. Deputy Prime Minister Yıldırım Tugrul Turkes represented the government at the ceremony held at Ankara University with the attendance of Jewish community leader Ishak Ibrahimzadeh and prominent members of Turkish Jewish community and foreign diplomats including Israel’s Ambassador to Turkey Eitan Na’eh and United States Ambassador to Turkey John Bass. During the ceremony, chief Ashkenazi Rabbi of Turkey Rav Mendy Chitrik and his son Chaim Chitrik performed Eli Ata and a Holocaust documentary was screened.

Masumiyetin, insanlığın yitirildiği zaman… Holokost, 27 Ocak’ta Ankara’da anıldı

6 milyon Yahudi’nin hayatını kaybettiği Holokost kurbanlarını anmak ve Holokost'a sebep olan nedenleri unutmamak üzere, Dışişleri Bakanlığı ve Türk Yahudi Toplumu tarafından organize edilen anma törenine, geçtiğimiz sene olduğu gibi bu yıl da Ankara Üniversitesi ev sahipliği yaptı. Konuşmalarda , masumiyet ve insanlığın bittiği zaman olan Holokost’un tekrarlanmaması için alınması gereken insanlık dersleri vurgulandı Holokost Anma töreni açılış konuşmalarını Rektör Erkan İbiş, Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Daire Başkanı ve Uluslararası Holokost Anma İttifakı (International Holocaust Remembrance Alliance, IHRA) Türkiye Heyeti Başkanı Büyükelçi Aylin Taşhan ve Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş yaptı. Aralarında Rav Mendy Chitrik ve oğlu Chaim Chitrik’in yanı sıra Ankara ve Hacettepe Üniversitelerinden profesörlerin icra ettiği müzik dinletilerinin ardından, hava muhalefeti nedeniyle  törene katılamayan Hahambaşı Rav İsak Haleva'ın mesajı okundu. 

Başbakan Yardımcısı Türkeş: "Holokost, tarihten bize seslenen güçlü bir uyarıdır"

Uluslararası Holokost Anma Töreni Ankara Üniversitesinde, Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş´in katılımıyla gerçekleşti.  6 milyon Yahudi’nin hayatını kaybettiği Holokost  kurbanlarını anmak için, Dışişleri Bakanlığı ve Türk Yahudi Toplumu tarafından organize edilen  anma törenine bu sene, geçen seneki gibi Ankara Üniversitesi ev sahipliği yaptı.  Holokost Anma Töreni açılış konuşmalarını  Rektör Erkan İbiş, Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Daire Başkanı Büyükelçi Aylin Taşhan ve Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş yaptı. Müzik dinletilerinin ardından, hava muhalefeti nedeniyle  törene katılamayan Hahambaşı Rav İsak Haleva'ın mesajı okundu.  Törende söz alan  Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş,  Holokost'u insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir vahşet olarak niteledi ve  asıl felaketin  ölüm kamplarında değil, çok daha önce, artan önyargı, ırkçılık karşısında toplumun kayıtsız ve sessiz kalması ile başladığını belirtti. T

Yeneroğlu’na nezaket ziyareti

AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Türk Yahudi Toplumu Başkanı İshak İbrahimzadeh ve beraberindeki heyeti Meclis’teki odasında kabul etti.  Çoğunlukla nefret söyleminin konuşulduğu ziyaretin ardından heyet TBMM Genel Kurul Salonunu ve 15 Temmuz darbe girişiminde hasar gören bölümü gezerek bilgi aldı. Şalom Gazetesi 27 Ocak 2017 http://www.salom.com.tr/haber-101914-yenerogluna_nezaket_ziyareti.html

Trump’ın belirsizlik dünyasına hoş geldiniz

Kasım ayındaki seçimlerin galibi Donald Trump, 20 Ocak’ta ABD Başkanlığı görevini selefi Barack Obama'dan devraldı. Kongre önündeki yemin töreni ile de ABD ve dünyada Trump dönemi resmen başlamış oldu. Bunun, Trump’ın en çok kullandığı iletişim mecrası Twitter’da da hemen yansımasını gördük.  @POTUS  hesabının kullanımı aynı gün, Obama’dan Trump’a devredildi. Başkan Trump ile ilgili ilk tartışma da sosyal medyada yaşandı. Yemin törenini izlemeye gelenlerin sayısı Obama’nınkiyle yan yana konulan fotoğraflarla karşılaştırıldığında, Beyaz Saray’ın yeni basın sözcüsünün ilk toplantısındaki konu da bu oldu; oval ofisteki fotoğrafta görülmeyen heykeller, çime basılmaması için yapılan düzenleme ve fotoğraf çekme açıları. Diğer bir karşılaştırmada ise Obama ve Trump centilmenlik yarışına tutuşturuldu. Trump’ın kaş göz hareketleriyle eşine ‘şuraya geç’ demesi veya Bill Clinton’un etrafı süzerken eşine yakalanması ise o günden kameralara yansıyanlardı. İşin magazin bölümünü bastıransa efs

Reina, Kudüs, Terör

Bu haftanın en güzel haberi hiç kuşkusuz yılbaşı gecesi Reina katliamını gerçekleştiren teröristin yakalanmasıydı. Bu korkunç saldırıyı düzenleyenin şehrimizde, bizimle birlikte yaşamaya devam ettiği, aynı havayı soluduğu, yaptıklarının yanına kâr kaldığı düşüncesinin verdiği rahatsızlığın yanı sıra, artarda gelen terör saldırılarının yarattığı tedirginlik bu sayede bir nebze de olsa azaldı. Derin bir nefes alabildik yeniden, bir daha tekrarlanmamasını dileyerek. Türkiye’nin önceliği PKK ve FETÖ iken, bu saldırıyla resmen Türkiye’ye savaş açan IŞİD adeta “Beni o kadar hafife almayın!” dedi. Komşumuz Suriye, askeri uzmanlıklar kazandırılan gençlerin ölüm makinelerine dönüştürüldüğü, kontrol edilemeyen bir bataklık halini aldı. Tıpkı Afganistan’da benzer bir eğitim almış olan Reina saldırganı gibi, insafsız profesyoneller yetiştiriliyor orada. Bu kişileri beyinlerine nefret aşılanmış, cesaret hapı alıp terör eylemi gerçekleştiren canlı bombalardan da ayırmak gerekiyor. IŞİD Türkiye’ye

Gelinle damadın katılmadığı düğün

15 Ocak pazar günü Fransa’nın başkenti Paris, yeniden bir Orta Doğu barış konferansına ev sahipliği yaptı. ‘Conférence pour la paix au Proche-Orient ’ın programında Suriye, Irak, İran, Yemen, Libya, IŞİD yoktu. Oldukça ciddi sorunlar yaşayan bölgeye ufuk açıcı bir çözüm önerisiyle gelme gibi bir hedef de yoktu. Tek amaç, İsrail ile Filistinliler arasındaki sorunda, iki devletli çözüme desteğin hala var olduğunu gösterebilmekti.  Ev sahibi Fransa’nın Cumhurbaşkanı François Hollande da bu noktaya dikkat çekti konuşmasında. İki devletli çözümün, yerleşimlerin artmasıyla fiziksel olarak, barış kampının zayıflamasıyla siyasi olarak, iki taraf arasındaki güvensizliğin artmasıyla da manevi olarak tehdit altında olduğunu düşündüklerini belirtti. Yaklaşık 70 ülkenin katıldığı konferansta, Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil etti. Ancak bu yüksek ilgiye rağmen konferans en önemli iki aktörünün eksikliğinde gerçekleşti. Doğrudan önkoşulsuz görüşmelerden yana olan İsrail ve

2017’de İsrail-Filistin barışı mümkün mü?

İsrail’in yıllanmış Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, ABD Başkanı Barack Obama ile kişisel anlaşmazlığı tartışma kabul etmeyen bir gerçek. Bu durumu en iyi özetleyen ise, 2011 yılında G20 zirvesi sırasında mikrofonların açık olduğunu unutan Obama’nın, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’ye dert yanan sözleriydi. Dönemin en heyecan verici dedikodusuna kulak misafiri olan gazeteciler, Sarkozy’nin “Netanyahu’yu daha fazla görmeye dayanamıyorum, tam bir yalancı” demesini, Obama’nın ise, “Sen ondan bıktın, bense onunla her gün konuşmak zorundayım,” yanıtını vermesini şaşkınlıkla dinlemişlerdi. Tüm bu kişisel çatışmaya rağmen Obama, İsrail ile Filistinliler arasında barış sağlanabileceğine inanıyordu ve bunun için tüm yetkiyi Dışişleri Bakanı Kerry’ye vermişti. Ancak asıl sorun hiç bir tarafın bu konuda Kerry kadar heyecanlı ve istekli olmamasıydı.  Başkanlığının son günlerini yaşayan Obama ile yıldızı bir türlü barışamayan Netanyahu’nun ise başı -İsrail’de bir çok liderin siyasi hayatını kaydır

Güzel ülkemizi kimse bölemez

Ülkemizde son zamanlarda artan terör olayları, yediden yetmişe her kesimi etkiliyor. Bombalar futbol stadyumu, askeriye, eğlence mekanı gibi farklı yerlerde patlatılıyor ve toplumsal birliğimize gölge düşürülmeye çalışılıyor. Sosyal medyadan yükselen ayrıştırıcı dil, toplumu kutuplaşmaya çalışırken bir kesim de tüm bu yaşananlara sağduyulu bir şekilde yaklaşıyor. Bizler de bu hafta toplumun önde gelen isimlerini “Teröre karşı ortak bir mesaj” vermeye davet ettik. Tiyatrocusundan, oyuncusuna, sporcusundan gayrimüsline kadar herkes Türk milletini teröre karşı tek nefes olmaya çağırıyor. Orhan Gencebay, gençleri vatanı korumaya davet ederken , Fatih Terim ise Türk halkının bu tür oyunlara gelmeyeceğini söylüyor. Hülya Koçyiğit, korkuya teslim olmadan güçlü durmamız gerektiğini ifade ederken Şalom Gazetesi yazarı Karel Valansi de kutuplaşmaların sona ermesi gerektiğini vurguluyor. İşte o isimlerden Türk halkına verilen birlik ve beraberlik mesajları: Kutuplaşmayı bırakalım - Karel Valans

Trump ve Meksika - İhtilal tehlikesi altında bir ülke

Meksika zor günlerden geçiyor. Yılbaşından itibaren başlayan protestolar birçok eyalete sıçramış durumda. Meksikalılar sokaklarda. Yolları kapatıyor, benzin istasyonları ve marketleri ele geçiriyorlar. Aralarında yağmaya katılan polis memurları dahil 700 kişi tutuklandı. Askerler başkent Mexico sokaklarında asayişi sağlamaya çalışıyorlar. Ancak bazı sosyal medya hesapları yangına körükle gidiyor, halkı belli firmaları yağmalamaya davet ediyor. Halk panikte. Benzin kadar temel gıda maddelerine de erişim zorlaştı. Bazı yerel havaalanlarının kapatılacağından bahsediliyor. Dört kişinin ölümüne, 300 dükkanın yağmalanmasına varan bu şiddet olaylarının nasıl durulacağı, sükunetin yeniden nasıl sağlanacağı ise bilinmiyor. İhtilal ihtimalinden bahsediliyor. Halkın sabrını taşıran son damla, 80 yıllık tekelden sonra petrol fiyatlarının serbest bırakılmasıyla gelen %20’lik fiyat artışı. Amaç ise enerji sektörünü yabancı şirketlere açmak. Petrol ülkesi Meksika’da, yakıt fiyatlarındaki bu yüksel

2017 güzel başlamadın

2016 berbat bir yıldı. Dünyadaki gelişmeleri takip etmiyorsanız, Türkiye’deki olaylara güvenli bir uzaklıktan seyirci kalmayı tercih ediyorsanız bile, biraz nefes almak için müzik veya sanatla kendinizi avutmaya çalışıyorsanız da bu böyle. Gelen gideni aratır derlerdi, umut işte. Birbirimize yeni bir başlangıç, temiz bir sayfa ve en güzel dilekleri dilediğimiz bu azıcık neşe aralığı bile fazla görülmüş olmalı ki, yeni yılın daha ilk saatinde kanımızı donduran bir profesyonellikle işlenmiş bir katliama sahne oldu İstanbul’un simgelerinden biri. Yurtdışından misafir geldiğinde akla gelen ilk yerlerden biri Reina. Farklı mutfaklara özgü lokantaları, eşsiz manzarası ve keyifli müziği ile eğlenmek ve yeni takvim yılını kutlamak için bir araya gelmiş dünyanın birçok yerinden misafirlerimizle beraber bir kan gölüne dönüştü o gece. Hiç kimse böyle bir ölümü hak etmiyor. Geride kalan sevenleri böyle bir acı ile hayatlarını sürdürmeye mahkûm olmamalıydı. Yaralananlar, bu olaya tanık olup de