Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İlk öğrencilerimizden: Karel Franco Valansi ’98

Üniversitemizin ilk öğrencilerinden Karel Franco Valansi’98 ‘En Huzurlu An’ adlı öyküsü ile Ankara Altındağ Belediyesi tarafından düzenlenen 10. Öykü Yarışmasında birinci oldu. Aldığı ödül sonrası biraraya geldiğimiz Karel ile gazetecilik kariyeri, edebiyata ilgisi ve Koç Üniversitesi’nin ilk günleri hakkında konuştuk.  Merhaba Karel, kendini mezunlarımıza tanıtır mısın? Merhaba, adım Karel Valansi. Şalom ve T24 köşe yazarıyım. Üniversiteden sınıf arkadaşım Viko ile evliyim, iki oğlumuz var. Hala okuyorum:) Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora öğrencisiyim. Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra neler yaptın? İşletme mezunuyum. Mezun olduktan hemen sonra uluslararası bir denetim firmasında işe başladım. Daha sonra aile şirketinde ithalat-ihracat ile ilgilendim. Şirkette çalışmaya devam ederken Şalom gazetesi için çeviriler yapmaya başladım. Politik konularda idi genelde bu çeviriler. Özellikle Orta Doğu ağırlıklı. Aslında politikaya ve bölgeye il

İki farklı Fransa

Bu sefer anketler sonucu doğru bildi! Fransa seçimlerinin ilk turunda tıpkı anketlerin söylediği gibi merkez adayı Emmanuel Macron ile aşırı sağ aday Marine Le Pen ikinci tura yükseldi, 7 Mayıs’ta yeniden karşı karşıya gelecekler.  Fransız seçmen ikinci turda, eski bankacı ve siyasette yeni bir isim olan Macron ile yabancı düşmanı National Front’un veliahdı Marine Le Pen arasında bir seçim yapacak. Yine anketlere göre Macron ikinci turu büyük bir farkla kazanıp Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı olacak. Bu olası sonucun sebebinin Macron’un politik görüşleri ve vaatlerinden çok,  “Le Pen olmasın da kim olursa olsun”  düşüncesinden kaynaklanacağını söylemek yanlış olmaz.  Bu seçim öncelikle geleneksel partiler döneminin sonunun geldiğini gösteriyor. Artık bağımsız bir isim, dikkat çekici bir programla kitleleri peşinden sürükleyebiliyor. Bunun örneğini İtalya’da da görmüştük. Bu seçimin bir diğer sonucu ise ülkenin bölünmüşlüğü. Fransa’da yaşanan bu politik ayrım, oyların yoğunluğunu gös

What do the French presidential candidates represent?

The polls were right this time. The first round of the French presidential election ended as they predicted. Thirty-nine-year-old centrist Emmanuel Macron will be facing off against right-wing extremist Marine Le Pen on May 7. The French voters will head to the polls for the second round to choose between an ex-banker who is new to the political scene and Le Pen, the heir to the xenophobic National Front. Surveys show that voters will unite behind Macron, not because he has a major agenda but due to the "anyone but Le Pen" sentiment. France is facing a political divide that can be easily perceived through the geographical concentration of the votes. This divide is not the traditional right-left divide. It is about the image of France, the identity of the French people.

19 Nisan verdiğim referandum röportajı ISR CH1

Röportajın video linki:  https://youtu.be/8288JrVLnis

ABD’nin Suriye politikası

Salı günü Moskova’da bir basın toplantısında konuşan Putin, Şam dahil Suriye’nin farklı bölgelerinde, ABD’nin yeni füze saldırılarına mazeret sağlayacak sahte zehirli gaz saldırılarının düzenleneceğinin bilgisini aldığını aktardı. Ortadoğu’daki rolüne iyice alışan ve ABD’nin geçen günkü füze saldırısına herkes kadar şaşıran Rusya’nın ilk tepkisi kimyasal saldırının suçunu Suriyeli muhaliflere atmak oldu. Her ne kadar ABD’nin saldırıdan kısa bir süre önce Moskova’yı bilgilendirmesi, Rus hatta Suriye güçlerinin bölgeden ayrılmasını sağladıysa da Putin bu beklenmedik hamle ile oldukça zor durumda kaldı. Bir yandan sivillere karşı kimyasal silah ile saldıran bir rejimin koruyucusu olarak gözükmek istemezken, bir yandan da Ortadoğu’ya dönüşüyle birlikte kazandığı küresel gücü de kaybetmek istemiyor. 2013’te Obama yönetimini askeri bir operasyondan vazgeçiren de Rusya’nın desteğinde varılan kimyasal silahları Suriye’den çıkarma anlaşmasıydı. Moskova, Esad’ın elinde kimyasal silah kalmadığ

Shai Cohen: “Tarihi sinagogda dini ritüellerin yeniden yerine getirilebilecek olması, oldukça anlamlı”

Türk Yahudi Toplumu pazar günü tarihi bir güne şahitlik ettiler. İstanbul Hasköy´de bulunan ve yıllardır kalıp atölyesi olarak kullanılan tarihi Abudaram (Parmakkapı) Sinagogu, dua ve şarkılarla yeniden aslına dönmeye hazırlanıyor. Türk Yahudi Toplumunun uğraşları sonucu tahliye edilen kiracı sonrası boşalan sinagog temizlenerek bugüne hazır edildi. Bugüne katılan, İsrail’in İstanbul Konsolosu Shai Cohen düşüncelerini Şalom ile paylaştı:

Shai Cohen: “To be able to keep on the rituals in a historic synagogue is significant”

Abudaram (Parmakkapi) Synagogue in Hasköy, Istanbul was rented in 1960s to be used as a workshop as a result of the diminished number of inhabitants in the neighborhood. The historic synagogue reopened its doors on Sunday morning with prayers and songs, surviving decades of negligence. Community members attended the prayer service in the dilapidated building with joy, ahead of planned restoration efforts to restore to its former glory. Among the crowd witnessing this emotional and historic day, was Shai Cohen, Consul General of Israel in Istanbul, shared his feelings with Şalom: “ It is a very emotional event. It is very historic from this perspective. It is important to note the ability of the community to restore all properties like this one. It also shows the positive attitude of the authorities, restoring back properties of the minorities in Turkey in general, and of the Jewish community in particular. It is a very good sign for what can be achieved in terms o

Abudaram Sinagogunun içi yıllar sonra yeniden dualarla doldu

Hasköy´de bulunan ve yıllardır kalıp atölyesi olarak kullanılan Abudaram (Parmakkapı) Sinagogu pazar günü yapılan tefila ile yeniden aslına dönüyor. Türk Yahudi Toplumu pazar günü Hasköy'de tarihi bir güne şahitlik ettiler. Yüz yıllık tarihi Abudaram (Parmakkapı) Sinagogu, yapılan bir tefila ile eski işlevine kavuşturulmak için ilk adım atıldı.  Tam inşa tarihi bilinmeyen ancak 1804 yangınında zarar gören sinagog daha sonra restore edilip yeniden ibadete açılmıştı. 1960’lı yıllarda bölgede yaşayan Yahudilerin azalması bu sinagogun tarihini değiştirdi. Bir kalıp üreticisine kiralanan tarihi sinagoga, herhangi bir bina gibi davranıldı, hatta yüksek kubbesini gölgeleyen beton asma kat bile inşa edildi.  Türk Yahudi Toplumunun uğraşları sonucu tahliye edilen kiracı sonrası boşalan sinagog temizlenerek bu güne hazır edildi. Hahambaşı Rav İsak Haleva, Türk Yahudi Toplumu Başkanı İshak İbrahimzadeh, eski Başkanı Silvio Ovadya, İsrail'in İstanbul Konsolosu Shai Cohen'