Seçtiğim başlık kendi içerisinde çelişki içeriyor gözükse de, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Avrupa’nın sağ, popülist liderleri arasında son yıllarda gelişen yakınlığı anlatabilmenin en kısa ve çarpıcı yolu bu. Trump’ın ABD başkanı seçilmesiyle birlikte Obama dönemi sonrası rahat bir nefes alan Netanyahu, ABD büyükelçiliğinin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmasıyla da en çok istediği hediyeye kavuşmuş oldu. Trump’ın ikinci önemli armağanı ise ABD’yi İran nükleer anlaşmasından tek taraflı ayırması ve yaptırımları geri getirmesi oldu. Anlaşmaya baştan karşı çıkan ve bu anlaşmayı engellemek için BM’de hatta Amerikan Kongresinde konuşma yapan Netanyahu için İran sadece nükleer anlamda değil, Suriye’deki faaliyetleri, Hizbullah’a desteği ile de en öncelikli tehdit algısı. Buna ek olarak Trump’ın ‘Yüzyılın Anlaşması’nı hazırlarken Filistin tarafını masaya oturtmak için yaptığı hamleler en çok İsrail’in elini rahatlattı. ABD’nin BM Güvenlik Konseyindeki veto gücü ise İsrail’i hedef...