Ana içeriğe atla

Holokost Kurbanları Ankara’da anıldı


27 Ocak Birleşmiş Milletler Uluslararası Holokost Kurbanlarını Anma Günü sebebiyle, 24 Ocak Perşembe günü Ankara Sinagogunda geniş katılımla bir anma duası gerçekleştirildi. Aynı gün Ankara Üniversitesinde Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faruk Kaymakçı’nın da katıldığı bir tören düzenlendi.



Hahambaşı Rav İsak Haleva, Türk Yahudi Toplumu Eş Başkanı İshak İbrahimzadeh ve  İstanbul’dan Ankara’ya gelen Türk Yahudi Toplumu temsilcileri, Şahrit (sabah) duası için  kapılarını açan Ankara Sinagogunda bir araya geldi. Ankara Yahudi Toplumu Başkanı Can Özgön’ün yanı sıra, Ankara’da bulunan büyükelçi ve yabancı misyon temsilcilerinin geniş katılımla gerçekleşen duanın ardından Holokost'u anmanın önemi Hahambaşı Haleva, Özgön ve İbrahimzadeh'nin konuşmalarında dile getirildi. Holokost kurbanlarının hatırası için edilen duanın ardından Türkiye’nin bekası için Anoten duası okundu.

Daha sonra resmi tören için Ankara Üniversitesine geçildi. Ankara Üniversitesinde düzenlenen törende Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva, Türk Yahudi Toplumu Eş Başkanı İshak İbrahimzadeh ve Bahçeköy Açı okulları öğrencilerinden Zeynep Özay ve Verda Sisa konuşmalarında Holokost eğitiminin önemini, nefret söylemine karşı hukukun gerekliliğini vurguladılar.

Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faruk Kaymakçı, törende yaptığı konuşmada Nazi rejiminin katlettiği, Holokost kurbanı milyonlarca Yahudiyi saygıyla andığını belirtti. “Antisemitizmin, ırkçılığın, yabancı düşmanlığının dünyada hala artış gösteriyor olması kaygı vericidir,” diyen Kaymakçı, “Etnik ve dini kimliklerin nefret objesi haline getirilmesinin ve bununla yeterince mücadele edilmemesinin nelere yol açabileceğinin en elim örneği Holokost'tur,” diyerek sözlerine devam etti. Kaymakçı ayrıca Avrupa Birliği'nin değerler birliği olmaya devam etmesi gerektiğini ve bunun ancak Türkiye ile birlikte gerçekleşebileceğini belirtti.

Türk Yahudi Toplumu Eş Başkanı İshak İbrahimzadeh konuşmasında 70 yıl önce gerçekleşen Holokost'u yaratan nefretin bugün hala kendisini farklı şekillerde hissettirdiğini belirtti. Acıların hepsinin kutsal olduğunu belirten İbrahimzadeh, ayrımcılığın ve nefret suçlarının ancak sevgi, hukuk ve eğitimle aşılabileceğini ifade etti.

Törende ayrıca Dışişleri Bakanlığı'nın desteğiyle hazırlanan ve Türkiye'nin Rodos Konsolosu Selahattin Ülkümen sayesinde Holokost'tan kurtulan Lina Amato'nun kendi sözleriyle hayatını anlatan belgesel gösterildi. İzzet Keribar’ın ölüm kamplarında çektiği fotoğraflardan oluşturulan bir video sunumu paylaşıldı. Ankara Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencilerinin gerçekleştirdiği 'Zamansız sönen ışıklara' adlı lirik dans gösterisi ve müzik dinletisinin ardından Holokost kurbanları adına mum yakıldı.

Karel Valansi, Şalom Gazetesi 24 Ocak 2019, http://www.salom.com.tr/newsdetails.asp?id=109450

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Unutmayacağız

Unutmayacağız... Bu sözü ne kadar da çok tekrarlıyoruz. Oysa çok değil birkaç yıl sonra her şey gibi o unutulmaz denen şey de unutuluyor. Zamanın akışına bırakılıyor. Bir tek anne-babalar, eşler, çocuklar hatırlıyor, acısını en derinde hissediyor. Bir tek onlar için o yangın devam ediyor. Ateş bir tek düştüğü yeri yakıyor. Bu söz bir kere de hatalı çıksın istiyorum, olmuyor, çıkmıyor. Bu sene 15 Kasım’da bir yazı aradı gözlerim. Ama kuru kuru bir haber değildi istediğim, bulamadım. Fark ettim ki  bu konuyla ilgili sosyal medyada paylaşabileceğim yazılar ya daha önce kendi yazdıklarım, ya Şalom Gazetesi’nde çıkanlar, ya da geçen sene ben dahil dört kişiyle röportaj yapan Agos’un söyleşisiydi. Bu kadar. Aradan geçen 13 sene, 15 ve 20 Kasım saldırılarının vahşetini, korkunçluğunu, kayıplarını unutturmuş olmalı.  Çok daha önemli görülen konular olmalı ki, El Kaide terör örgütünün İstanbul’un göbeğine gerçekleştirdiği bu saldırılar konuşulmadan, kurbanları anılmadan geçilebiliyor. Ya

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları

“We are Beyond What I Had Dreamed of When I Moved to Dubai”

Cem Habib  We talked about how the peace deal between Israel and the United Arab Emirates affected the Jewish life in the Emirates, with the investment manager Cem Habib, who has been living in Dubai since 2016, and who is one of the founding members of the Jewish Council of Emirates (JCE), the first officially recognized Jewish community of the UAE. How long have you been living in Dubai? What influenced you in deciding to live here? I moved to Dubai in 2016, before I had been living in London. My customer base at that time was in Kazakhstan and it had gotten harder commuting there from London every month after 6 years. There were three direct flights between Dubai and Kazakhstan, every day, with a flight time of less than 4 hours. To improve our quality of life and to spend more time with the kids, we moved to Dubai. When moving, how could you overcome the thought “As a Jew, will I be comfortable living in an Arab country with my family?” I talked to my friends from different countri