Ana içeriğe atla

Türkiye- İsrail ilişkileri yeni bir döneme girer mi? (Sputnik) Yorumlarımla

Türkiye-İsrail ilişkilerinin iyiye gitme olasılığı bir süredir hem İsrail yetkilileri ve medyası tarafından tartışılıyor. Peki, ikili ilişkilerde yeni bir döneme girilebilir mi? Konuyu Sputnik’e değerlendiren Şalom yazarı Karel Valansi’ye göre İsrail, Türkiye’den güven tazeleyici adımlar bekliyor ancak ‘ilhak tartışmaları’ sürerken bunun olması zor. 
Elif Sudagezer'in haberi
Türkiye-İsrail ilişkilerinde iyileşme olasılığı, bir süredir hem İsrailli yetkililer tarafından hem de İsrail basınında tartışılıyor. İsrail'in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Roey Gilad’ın geçen hafta Halimiz isimli Türkçe yayın yapan bir sitede kaleme aldığı köşe yazısı da, İsrail basınında  geniş yer tuttu. “Türkiye ve İsrail’in İdlib ve Kovid-19 dahil ortak çıkarları” başlıklı yazıda Gilad, iki ülkenin her konuda tamamen mutabakata varmasına gerek olmaksızın, İdlib meselesi başta olmak üzere, Kovid-19’la mücadele ve ticaretalanlarında etkin işbirliği yapabileceğine işaret etti. 
“Türkiye ile İsrail’in ortak çıkar listesi uzun” denilen yazıda iki ülkenin, ikili ticaret, turizm, enerji ve akademide işbirliği yapabileceği kaydedildi. Galed’in yazdıklarına, Jerusalem Post’un ‘İsrail-Türkiye ilişkileri değişim için olabilir’ başlıklı makalesinde de atıfta bulunuldu. İsrail gazetesi, iki ülkenin ilişki içerisinde olması gereken alanları başta Suriye ve Doğu Akdeniz olmak üzere sıralarken; Türkiye’den İsrail’e Nisan ayında koronavirüsle mücadele için ihraç edilen 3 uçak dolusu tıbbi malzemeyi hatırlattı. 
​Ancak Türkiye-İsrail ilişkilerinde olası bir iyileşmeye ilişkin tartışmalar bununla da sınırlı değil. 7 Mayıs’ta İsrail Dışişleri Bakanlığı’na bağlı resmi bir Twitter adresinde“Türkiye’yle diplomatik ilişkilerimizden gurur duyuyoruz. İleride bu bağlarımızı daha da güçlendirmeyi umuyoruz” denilmişti.

İki ülke öncelikli olarak hangi alanlarda işbirliği yapabilir? 

Son olarak ise, ticari nedenlerden dolayı, tarifeli Türkiye uçuşlarını 2007 mart ayında durdurma kararı alan İsrail havayolları El Al, 13 yıl sonra ilk kez İstanbul Atatürk Havalimanı'na iniş yaptı. Peki bütün bu söylem ve gelişmeler, Türkiye-İsrail ilişkileri yeni bir döneme mi girilmekte olduğuna işaret eder mi? İki ülke öncelikli olarak hangi alanlarda işbirliği yapabilir? Türkiye ve İsrail'in Doğu Akdeniz denklemini değiştirecek bir anlaşma imzalaması olası mı? Sputnik’in sorularına, Şalom gazetesi yazarı Karel Valansi yanıt verdi. 

‘İsrail’in Türkiye’den güven tazeleyici adımlar beklediği sonucunu çıkarıyorum’

Valansi’ye göre, bir süredir Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeniden bir normalleşme,ilişkilerin daha olumlu hale geleceğine dair bazı söylemler mevcut. İki ülkenin ortak çıkarlarının ve işbirliği yapabileceği pek çok alanın olduğuna işaret eden Valansi “İlişkilerin mevcut durumu bu gerçeği hiçbir zaman değiştirmedi. Sayın Roey Gilad da Halimiz’de yayınlanan yazısında bu gerçeği vurguladı. Ancak altını çizdiği bir nokta daha var. Yazısının sonunda ‘top artık Türkiye’de’ dedi. Bu sözden İsrail’in Türkiye’den güven tazeleyici adımlar beklediğini çıkarıyorum” diyor. 

‘İlhak tartışmaları sürerken ilişkilerde yeni dönem açılacağını düşünmüyorum’ 

İki ülkenin ilişkilerinin son 12 yılda çok yıprandığını hatırlatan Valansi “Türkiye, İsrail için her zaman önemli ve değerli bir ülkeydi. Ancak son 12 yılda ilişkiler çok yıprandı. Bunların tamir edilmesi, güvenin yeniden tesis edilmesi gerekir. İki ülke en kötü zamanlarında bile diplomatik ilişkilerini kesmedi, insani konularda birbirlerine yardım ettiler ve ticaret azalmadı. İki ülke ilişkilerinin ortasında her zaman iki konu var: Filistin konusu genelde olumsuz yönde, ABD ise genelde olumlu yönde etkiliyor ikili ilişkileri. İlhak tartışmalarının olduğu bir dönemde ikili ilişkilerde yeni bir dönem açılıyor demek çok doğru gelmiyor bana” diye anlatıyor. 
‘Doğu Akdeniz’de yakın zamanda bir mutabakat beklemek zor’ 
Geçen hafta, İsrail ile Türkiye'nin arasında bir deniz yetki anlaşması imzalayabileceği şeklinde haberler yer almış, “Bu tartışmalar, Doğu Akdeniz’de yeni bir işbirliğinin habercisi mi?” sorusu gündeme gelmişti. Ancak çıkan haberler üzerine İsrail Büyükelçiliği, Türkiye ile tartışıldığı şekilde bir deniz yetki anlaşması imzalama niyetlerini olmadığını belirtmişti. Valansi de bunun üzerine “Libya gibi İsrail’in de Türkiye ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması yapacağı haberleri üzerine İsrail bunu resmi olarak reddetti. Bu açıklamadan sonra en azından kısa vadede böyle bir anlaşma bekleyemeyiz diye ekliyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Survivor Hayim’in gerçek dünyası - Söyleşi

Hayim, çok sevdiğim bir arkadaşımın kuzeni. Aklı başında, ne istediğini bilen biri. Askerlik dönüşünde ani bir kararla Survivor yarışmasına katıldığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Pek spor yapmayan, atletik olmayan biri neden zor koşullarda, dayanıklılık, irade ve güç isteyen bir televizyon programına katılır? Bunları konuşurken, sayesinde takip etmeye başladığım Survivor ile ilgili tüm merak ettiklerimi de sordum; kameralara yansımayan gizli bir tuvalet var mıydı, ya da yayın bitince gidilen lüks bir otel? Begüm’le arasında bir yakınlaşma oldu mu, Merve neden pişman oldu yarışmaya katıldığına? İşte Sabah Gazetesinden Yüksel Aytuğ’un teşekkür ettiği, seyircilerin filozof olarak tanımladığı Hayim ve Survivor yarışmasının bilinmeyenleri… Survivor maceran nasıl başladı? Katılmak nereden aklına geldi? Arkadaşlarımla uzun süredir Survivor’u takip ediyorduk. Hep katılmak istiyordum ama televizyona çıkmak beni korkutuyordu. Geçen sene iki yakın arkadaşım Dominik’e gittiler. Yarışmacıları ...

Ahmet Han: “Türkiye ile İsrail kadar stratejik çıkarları bu kadar örtüşen iki ülke daha yok”

Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kasım Han ile İsrail’de üç çocuğun kaçırılmasının ardından başlayan süreci, son Gazze operasyonunun hem İsrail-Filistin ilişkilerinin geleceğine hem de dünyada artan antisemitizme etkisini konuştuk. Ayrıca yaşanan tüm bu olayların Türkiye’deki yansımaları ve Türkiye-İsrail ilişkilerinin geleceğini tartıştık. Dökme Kurşun Operasyonu’ndan sonra İsrail ile Hamas arasında sükûnete karşı sükûnet anlayışı hâkimdi. Ne değişti? İsrailli üç çocuğun kaçırılıp öldürülmesi ile mi işler değişti yoksa daha önceden bunun sinyalleri var mıydı? Tarafların ikisinin de birbirleri ile ilgili bir algıları var. Kim kimin neyi ne kadar stokladığını biliyor. Bu bakımdan herkesin bir müdahale eşiğinin olduğunu düşünüyorum. Yüksek sesle çok söylenmiyor ama pişe pişe bir noktaya geldiği zaman taraflar biliyor ki artık orada mutfağa girmek, müdahale etmek lazım. Bu İsrail için Hamas’ın silahlanması ve altyapısını geliştirmesi ile ...

Ofra Bengio: “Her terör saldırısının ardında İsrail-Filistin çatışması yok”

İ stanbul’u ziyaret eden Profesör Ofra Bengio ile dünyayı sarsan Paris terör saldırılarını, Suriye ve Irak’taki gelişmeleri, 1 Kasım seçimlerini, barış sürecinin geleceğini ve Türkiye-İsrail ilişkilerini konuştuk. Düşüncelerini Şalom okurları için paylaşan Bengio, Tel Aviv Üniversitesi Ortadoğu Tarihi bölümünde profesör ve Moşe Dayan Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Merkezi’nde kıdemli araştırmacı olarak görev alıyor. Rusya’nın askeri olarak Suriye denklemine dahil olması, tüm ilgili ülkelerin hesaplarını alt üst eden bir gelişme oldu. Rusya neden şimdi harekete geçti? Rusya Suriye’deki güç boşluğunun giderilmesi gerektiğini düşündü. ABD, IŞİD ile savaşma konusunda kendine düşeni yerine getirmiyordu. Obama bazı kırmızı çizgiler belirledi ancak bunları uygulamadı. İkinci olarak, Esad rejiminin sallantıda olduğunu gördü. Öte yandan kimsenin durdurmadığı IŞİD ilerleyip toprak kazanıyordu. Bu durum, Rusya’ya Baas rejimini korumak için gerekli mazereti verdi. Üçüncü olarak, Rusy...